7 Temmuz 2014 Pazartesi

Hatıramda Kalan Romanlar




Borges’in sanırım yazdığı en ilginç ve çarpıcı anlatısı. Yalnızca bir öykü olmaktan çok öte, felsefi ve toplumbilimsel derinliğe de sahip “Yolları Çatallanan Bahçe.” Anlatı labirentinde kaybolmanın bir anlatıcı için ne anlama geldiği bundan daha iyi hikaye edilemezdi diye düşünürüm. Özellikle yazıyla edebi düzlemde haşır neşir olanların başucu niteliğinde bir eser.





Bugüne kadar edebiyat ve eleştiri kuramlarıyla haşır neşir olmuş Tery Eagleton’un ilk ve tek romanı. Buna esprilerin, küfürlerin gırla gittiği oldukça eğlenceli felsefi bir roman diyebiliriz. Witgenstein, Bertrand Russal, Bakhtin, bir İRA militanı ve Ulysses’in meşhur karakteri Leopold Bloom bir araya gelip bol bol tartışırsa ne olur? Azizler ve Alimler olur…





Bir dönem romanı "Gece ve Gündüz." Virginia Woolf’ün modernist üslubuna alışkın olanlar gerçekçi üslupla yazdığı bu romanı okuduğunda “yadırgayabilir.” Çünkü ikinci romanı bu ve sonraki güçlü romanlarının da habercisi. Kadın hakları, sınıfsal eşitsizlik, özgürlük ve aşk bu romanın temel dokusunu oluşturuyor.






Gerek kurgusu gerek üslubuyla etkileyici, öykü ve masal diliyle harmanlanmış bir roman. Çöplüğün üzerine inşa edilmiş bir mahallenin masalını anlatıyor Latife Tekin bu romanda. Güzel bir masal roman.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder